Mehmed Kayalar, Âsâr-ı Mehmed Kayalar, Hususî Baskı, Nisan 2014, İstanbul
Firdevs
"Zât-ı risaletpenahın hudud ve müntehası bulunmayan evsâf-ı Muhammediyelerinin tavsifini, beşerî idrak ihata edemez..."
(Mehmed Kayalar, Firdevs, s. 10)
"O'nu beşer nasıl medh etsin ki, o Habib-i Kibriyâ'nın meddahı; Rabbü'l-Âlemîn'dir."
(Mehmed Kayalar, Firdevs, s. 24)
Hüccet
"Sabır, maddî ve manevî şerlere karşı mukavemet mevzii olmasından kuvve-i şeheviye ve gadabiyenin menfî tecavüzlerini def'e vesile olacak hususlarını zikr etmekte lüzum vardır."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 8)
"Ferc ve tenasüle aid şehvetten nikâhlısı ve ailesinden maada başkasına nazar ve yakınlaşmaktan içtinab etmek olan sabra, iffet denildiği gibi; zıddı hareket de, iffetsizlik olur."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 9)
"Her nefiste dâvâ-i firavuniyet vardır. Lâkin izhara mecal bulamaz."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 13)
"Mahşerin en mümtaz zümresine ehl-i sabır teşkil ettiği gibi, cennetin en yüksek makamlarını da Hâlık-ı Rahim sabır ehline ihsan eder."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 15)
"Allah'ın (cc) sâlih kulları, meşru' olmayan mide ve tenasül lezzetleri üzerine daima galib olurlar"
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 23)
"Rahmet-i İlâhîyeye müteveccih ol. Zira o Kerîm-i Zü'l-celâl'in rahm ve keremi nihayetsizdir."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 25)
"Senin vazifen sâde tebliğdir, te'sir değildir. İrade ettiği tarzda te'sir Allah'ın (cc) vazifesidir. Vazifeni yap, haddi tecavüz etme."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 44)
"Gördüklerin kaderden,
Zavallı, çık kederden,
Umma meded beşerden;
Mûcib Hakîm-ü Şâfî,
İlahî ente kâfi..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 49)
"Hikmet eli yazanmış,
Âlem bütün bezenmiş,
Arif; bunu sezenmiş,
İster ise Cemali,
Yırt perdeyi dalâli..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 49)
"Dem vurma kîl û kâlden,
İbret al ehl-i hâlden,
Doymaz gönül visalden;
Rahman, Rahîm-ü Şâfî,
İlahî ente kâfi..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 50)
"Çok hoş tevekkül elbet,
Olsun da Hakk'a mesned,
Kâr mü'mine mevedded,
Fesaddan et tevakki,
İlahî ente Bâki..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 51)
"Madem gelir Samed'den,
Bağırma sen de dertden,
Kurtul nefsanî bentden,
İster isen visali,
Yırt perde-i dalâli..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 51)
"Esbabı sil gönülden,
Tevhide dal derinden,
Hiç düşmesin dilinden,
Sen'sin Rahîm-ü Şâfî,
İlahî ente kâfi..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 52)
"Makam-ı şükrü bilsen,
Derya-yı fikre dal sen,
Kimin bu sûret, ahsen?
İster isen Cemali,
Yırt perde-i dalâli..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 52)
"Hidayeti edensin,
Gönül mahbubu Sen'sin,
Nurunla ruh bezensin.
Rahman, Rahîm-ü Şâfî,
İlahî ente kâfi..."
(Mehmed Kayalar, Hüccet, s. 53)
Selam ve dua ile.
Nurani Müdafa
Notları Alan: Abdulkadir Çelebioğlu
Comments