Mehmed Kayalar, Âsâr-ı Mehmed Kayalar, Hususî Baskı, Nisan 2014, İstanbul
Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman
-"Şüphesiz Said öyle bir zâttır ki; Fitnelerden sakınır (Resûl-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm bu cümleyi üç kere tekrarladı) fakat fitnelere mübtelâ olur ve sabreder. O sabır ve metanete maşâallah veyahut ona müjde ve âferinler. Veyahut da onları fitnelere düşürenlere veyl olsun, nefret ve hasretler olsun." (Cemü'l-Fevâid, 2/710; Ebû Dâvûd'dan nakil Müsnedü'l-Firdevs, 1/200; Mişkâtü'l-Mesâbih, 3/11, Hadis No: 5405; Feyzü'l-Kadîr, 2/345, Hadis No: 2009; Ramuzü'l Ehadîs, s. 100; Mu'cemü't-Taberânî El-Kebîr, 20/598)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 58 - 59)
"...Ramuz'da ve Levami'in cild 1, sahife 652.de aynı senedle sevk edilmiştir. Ramuz'un kenarında فواها kelimesi üzerine الوها 'sakalı tıraş edilmiş' mânâsı zikrediliyor. Tezkire-i Kurtubî de aynı mânâyı zikreder. Acaba bu zamanda sakalsız Said kimdir?"
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 59)
"Her nevi mesâibe kahramanca göğüs gerer, diye Hâşiye de izahı veçhile Üstâd'a şüpheye mahal bırakmayacak tarzda sarahât vardır."
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 60)
-"Şüphesiz öyle bir fitne gelecek ki, halkları, (herkesi) kök ve aslından çıkarıp kal'eder, yalnız o dehşetli fitneden ilmiyle âmil olan âlim necât bulur..." (Ramuzü'l Ehadîs, s. 105; El-Fethu'l-Kebîr, 1/315)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 61)
-"Hiç şüphe yok ki âhir zamanda şedid bir belâ, bir fitne herkese isabet edecek. Ancak o dehşetli imtihan ve ukubetten iki kısım necat bulur. Birisi Allah'ın dikili tanıyıp diliyle emr-i bi'l-ma'ruf ve nehy-i ani'l-münker ve kalbiyle o fitne ve bid'alara buğz edip onlarla cihad edenlerdir. Bu da odur ki kaderin sevabıkı, hakkında böyle sebkat etmiş. Diğeri de Dinullah'ı hakkıyla tanıyıp tasdik edendir." (Ramuzü'l Ehadîs, s. 141; Süyûtî, Camiu'l-Kebîr, Hadis No: 9366)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 62)
-"Ben Hazret-i Âdem evlâdlarının en cömerdiyim. Benden sonra en cömert birisdiri ki, (dinî, Kur'ânî) bir ilmi hakkıyla tahsil edip ilmini âleme neşreder. Bu öyle bir zâttır ki, kıyamet gününe tek başıyla bir ümmet olarak gönderilir." (Et-Terğîb ve't-Terhîb - Menzerî, 2/320; Cami-i Beyani'l-İlm İbn Abdi'l-Berr, 1/123; Mecmâü'z-Zevâid, 1/166 ve 9/13; Müsnedü'l-Firdevs, 1/130; El-Metalibü'l-Âliye, Hadis No: 3077 ve 3828; El-Fethü'l-Kebir, 1/476; Ramuzü'l Ehadîs, s. 163)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 63)
-"Agâh olunuz ki; Kim Kur'ân'ı öğrenir ve öğretirse ve içindekini de ümmete ta'lim ederse muhakkak ben onun için dosdoğru cennete sâik ve delilim." (El-Fethü'l-Kebir, 2/102; Ramuzü'l Ehadîs, s. 170)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 64)
-"Ey ümmetin, bid'alardan kaçınız. Çünkü her bid'a dalâlettir. Her bir dalâlet de ateşe giden bir yoldur." (El-Fethü'l-Kebîr, 1/465; Ramuzü'l Ehadîs, s. 177; Muhtarü'l Ehadîs, s. 47)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 64)
-"Bir kavme kendisini teşbih eden o kavimden sayılır. Onlardandır." (Ebû Dâvûd, Libas, 4)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 65)
-"İndallah en efdâl cihâd; zâlim, gaddar bir sultanın yanında İslâm'ın namusunu muhafaza yolunda Hakk'ı i'lândır." (Ebû Dâvûd, Melâhim, 17; Tirmizî, Fiten, 13)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 66)
-"Cihâdın en efdâli, nefise cihâd ve nefsin hevesiyle cihâd etmektir." (El-Fethü'l-Kebîr, 1/208; Münavî, Feyzü'l-Kadîr, 2/40)
(Mehmed Kayalar, Kırk Hadis Ravzâtü'l-İman, s. 67)
Selam ve dua ile.
Nurani Müdafa
Notları Alan: Abdulkadir Çelebioğlu
留言