top of page
Yazarın fotoğrafıNurani Müdafa

DÜ MEZHEBİ İLMİHÂLİ'NİN ÖN SÖZÜ



ÖN SÖZ


1- Bu memleketlerde Hanefî ve Şafiî mezheblerine bağlı insanlar namazlarını karışık olarak cemaatle kılmaktadırlar. Bu iki mezheb adamlarının namazda birbirine uymaları caiz ise de, içtihattan doğma ihtilâflı meselelerde imam olan zat'ın öteki mezhebi de göze alarak riayet etmesi lâzımdır. Meselâ: Hanefî olan bir imamın bir yeri namahrem bir kadına değmişse abdestini tazeledikten sonra Şafiî'ye imam olabilir. Ve keza, bir yeri kanamış olan Şafiî bir imam yeniden abdest aldıktan sonra Hanefîlere imamet yapabilir. Aksi halde ne ona; ve ne de o ona imam olamaz.


Bu cemaatlere imam olan zâtların çoğu İmam ve Hatip Okullarından çıkan kimselerdir. Ve bundan sonra da müslüman cemaatlerine imamet ve hitabet yapanlara kaynak olacak yalnız İmam ve Hatip Okullarıdır.


Binaenaleyh bu okullardan mezun olan münevver talebelerimizin Hanefî mezhebine vukufları tam ise de Şafiî mezhebine vukufları pek azdır. Bundan dolayı imamlarımızın vebalde kaldıkları ve kalacakları ihtimali vardır.


Binaenaleyh o zâtları şu vebalden kurtaracak (dü mezhebi) yani her iki mezhebden bahsedecek bir risalenin vücuda getirilmesi dinî bir ihtiyaç ve bir zaruret haline gelmiştir.


2- Namaz gibi amelî hükümlerin dünya ve âhiret saadetlerine pek büyük hizmetleri olduğu halde o hükümlerin faydaları yalnız âhirete ait olup, dünyamıza hiçbir faydaları olmadığı gibi, yanlış bir fikir telâkki edilmektedir. Bu yüzden o hükümlerin işlenmesinde tembellik gösteriliyor. Halbuki o hükümlerin faydaları âhiretten fazla dünyaya aittir.


3 - Hâlihazırda okullarda okutulmakta olan fıkıh kitapları yalnız Hanefî mezhebine ait oldukları gibi meseleler ve hükümlerden gaye ve faydalarından bahsedilmeyerek yalnız çıplak bir ifade ile beyan edilmektedir. Bu hadise zamanın tenevvürüne muhaliftir. Çünkü münevver bir zamanın talebesi münevver olmalıdır. Münevver olan bir genç her şeyin hikmet ve faydasını anlamak ister.


İşte bu üç noktayı nazara alarak o noktaların yaptıkları manevî tahribata son verilmek üzere şu risale felsefî ve dü mezhebi bir şekilde yazılmıştır. Evet amelî hükümlerin dünya ve âhirete ait faydaları aklı ve kalbi tatmin ve zamanı ikna edecek bir tarzda izah edilmiştir. Aynı zamanda Şafiî'nin Hanefî'ye muhalefet ettiği noktalar sahifelerin altında çizilen çizgi arkasında notlar şeklinde yazılmıştır ki, bu risaleyi okuyan zat, her iki mezhebi elde etmiş olsun.


İşte bu vesile ile imamlar Şafiî mezhebine de vâkıf olmakla vebalden kurtulur. Ve Şafiîlere serbest imam olabilirler. Ve münevver genç ve talebemiz de seve seve fıkıh derslerinden lezzet ve zevk alarak okuyabilirler. İşte çok zahmetlerle vücûda getirdiğim şu risaleyi bilhassa İmam ve Hatip Okulları talebelerine yardımcı olarak takdim etmekle kendimi bahtiyar addediyorum.


Abdülmecid ÜNLÜKUL


Her iki mezhebi havi yazıldı şu ilmihâl

Düzülmüş içinde ahkâm; pek güzel inci misâl

Cem'i güzel, nazmı parlak, muhtasar üslûbu âl

Kurtarır herbir imamı, her günahdan her vebâl;

Ünlükul'un yadigârı, sizde kalsın şu nihâl.


Mirza - Zade

Abdülmecid Ünlükul


(Abdülmecid Ünlükul, Dü Mezhebi İlmihali, Ön Söz ve Giriş)


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa Heyeti

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page