top of page
Yazarın fotoğrafıNurani Müdafa

İHLÂS DÜSTÛRU VE ESASI - 3

30- "Evet insaniyetin yaşamak damarı ve hıfz-ı hayat cihazı, bu asırda israfat ile ve iktisadsızlık ve kanaatsızlık ve hırs yüzünden bereketin kalkmasıyla ve fakr u zaruret-i maişet ziyadeleşmesiyle o derece o damar yaralanmış ve şerait-i hayatın ağırlaşmasıyla o derece zedelenmiş ve mütemadiyen ehl-i dalalet nazar-ı dikkati şu hayata celb ede ede o derece nazar-ı dikkati kendine celbetmiş ki; edna bir hacat-ı hayatiyeyi, büyük bir mes'ele-i diniyeye tercih ettiriyor.


Bu acib asrın bu acib hastalığına ve dehşetli marazına karşı Kur'ân-ı Mucizü'l-Beyânın tiryak misâl ilâçlarının nâşiri olan Risale-i Nur dayanabilir ve onun metîn, sarsılmaz, sebatkâr, hâlis, sâdık, fedakâr şakirdleri mukavemet ederler. Öyleyse, herşeyden evvel onun dairesine girmeli, sadakat le, tam metanet ve ciddî ihlâs ve tam itimad la ona yapışmak lâzım ki, o acib hastalığın tesirinden kurtulsun." (Kastamonu Lâhikası, s. 105)


31- "Madem mesleğimiz âzamî ihlâstır; değil benlik, enaniyet, dünya saltanatı da verilse, bâki bir mesele-i imaniyeyi o saltanata tercih etmek âzamî ihlâsın iktizasıdır." (Emirdağ Lâhikası 2, s. 246)


32- İkinci hizmet safhası: Hazret-i Üstad, "Van'da inzivada iken garba nefyedilip Isparta'nın Barla nahiyesinde ikamete memur edildiği zamandan başlar ki, Risale-i Nur'un zuhuru ve intişarıdır. Âzamî ihlâs, âzamî fedakârlık, âzamî sadakat, metanet ve dikkat ve iktisad içinde Risale-i Nur'la giriştiği hizmet-i imaniye ve mânevî cihad-ı diniyedir." (Tarihçe-i Hayat, s. 27)


33- "Evet, Molla Said'in istikbalde Risale-i Nur'la göreceği hizmet-i imaniyeyi kemâl-i ihlâsla ifası ve bu hizmetin meydana gelebilmesi için "Uhrevî hizmetin mukabilinde hiç bir şey talep etmemek" olan kudsî düsturun icmâlî bir fihristesi, daha küçük yaşında iken rahmet-i İlâhiye tarafından ruhunda yerleştirilmişti." (Tarihçe-i Hayat, s. 31)


34- "Haklı şûrâ ihlâs ve tesanüdü netice verdiği nden, üç elif, yüz on bir olduğu gibi, ihlâs ve tesanüd-ü hakiki ile, üç adam, yüz adam kadar millete fayda verebilir. Ve on adamın hakikî ihlâs ve tesanüd ve meşveretin sırrıyla, bin adam kadar iş gördüklerini, çok vukuat-ı tarihiye bize haber veriyor." (Hutbe-i Şamiye, s. 62)


35- "Sual: Herşeyden evvel bize lazım nedir?

Sıdk, ihlâs, sadakat, sebat, tesanüd. (Madem muhatablar içine Nurcular girdiler. Sıdk kelimesine ihlâs, sadakat, sebat, tesanüd gibi kelimeler ilave olur.)" (Münazarat, s. 64)


İhlâsı Kazanabilme Sebebleri:


36- "Hizmet-i Kur'âniyede bulunana, ya dünya ona küsmeli veya o dünyaya küsmeli. Tâ, ihlâs ile, ciddiyet ile hizmet-i Kur'âniyede bulunsun." (Lem'alar, s. 42)


37- İstiğnayı bozmak ihlâsı kırma sebebidir: "İktisad ise, kanaati intac eder. ... Kanaat vasıtasıyla insanlardan istiğnâ etmek cihetinde, teveccühlerini aramaz. İhlâs kapısı açılır, riyâ kapısı kapanır." (Lem'alar, s. 146)


38- Hizmette bazı neticeleri beklemek ihlâsı bozar: "İşte bu müthiş marazın merhemi, ilâcı, ihlâstır. Yani, hakperestliği nefisperestliğe tercih etmek le ve hakkın hatırı, nefsin ve enâniyetin hatırına galip gelmekle,


اِنْ اَجْرِىَ اِلَّا عَلَى اللّٰهِ

[Yu­nus Sûresi, 10:72; Hûd Sûresi, 11:29; Sebe’ Sûresi, 34:47]


sırrına mazhar olup, nâstan gelen maddî ve mânevî ücretten istiğnâ etmekle..... hüsnü kabul ve hüsn-ü tesir ve teveccüh-ü nâsı kazanmak noktalarının Cenâb-ı Hakkın vazifesi ve ihsanı olduğunu ve kendi vazifesi olan tebliğde dahil olmadığını ve lâzım da olmadığını ve onunla mükellef olmadığını bilmekle ihlâsa muvaffak olur. Yoksa ihlâsı kaçırır." (Lem'alar, s. 149)


39- "İşte bu müdhiş sebebin verdiği vahîm neticeleri görmemenin yegâne çaresi, Dokuz Emirdir.


1. Müsbet hareket etmektir ki, yani, kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Başka mesleklerin adâveti ve başkalarının tenkîsi, onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin, onlarla meşgul olmasın.


2. Belki, daire-i İslâmiyet içinde, hangi meşrepte olursa olsun, medar-ı muhabbet ve uhuvvet ve ittifak olacak çok rabıta-i vahdet bulunduğunu düşünüp ittifak ederek,


3. Ve haklı her meslek sahibinin, başkasının mesleğine ilişmemek cihetinde hakkı ise, "Mesleğim haktır," yahut "daha güzeldir" diyebilir. Yoksa, başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini ima eden "Hak yalnız benim mesleğimdir" veyahut "Güzel benim meşrebimdir" diyemez olan insaf düsturunu rehber etmek,


4. Ve ehl-i hakla ittifak, tevfik-i İlâhînin bir sebebi ve diyanetteki izzetin bir medarı olduğunu düşünmekle,


5. Hem ehl-i dalâlet ve haksızlık, tesanüd sebebiyle, cemaat suretindeki kuvvetli bir şahs-ı mânevînin dehâsıyla hücumu zamanında, o şahs-ı mânevîye karşı, en kuvvetli ferdî olan mukavemetin mağlûp düştüğünü anlayıp, ehl-i hak tarafındaki ittifak ile bir şahs-ı mânevî çıkarıp, o müthiş şahs-ı mânevî-i dalâlete karşı hakkaniyeti muhafaza ettirmek,


6. Ve hakkı, bâtılın savletinden kurtarmak için,


7. Nefsini ve enâniyetini,


8. Ve yanlış düşündüğü izzetini,


9. Ve ehemmiyetsiz, rekabetkârâne hissiyatını terk etmekle ihlâsı kazanır, vazifesini hakkıyla ifa eder." (Lem'alar, s. 151)


(Esasat-ı Nuriye, s. 34-36)


Selam ve dua ile.

Nurani Müdafa Heyeti

Son Yazılar

Hepsini Gör

Comments


bottom of page