Koronavirüsün bize mânen ne dediğini öğrenmek istiyor isek şu yeri dikkatle okumalıyız;
“Nasıl bir sultan-ı azîmin bir âdi neferi, o padişahın namıyla ve onun kuvvetiyle bir memleketi hicret ettirebilir, iki denizi birleştirebilir, bir şahı esir edebilir. Öyle de ezel ve ebed Sultanı’nın emriyle, bir sinek bir Nemrut’u yere serer, bir karınca bir Firavun’un sarayını harap eder, yere atar. Bir incir çekirdeği, bir incir ağacını yüklenir.” (Sözler, s. 298)
Cenâb-ı Hak, bir sinek ile Nemrut’u yere seriyor; bir karınca ile de Firavun’un sarayını harap ediyor. Nemrut’a ve Firavun’a bir sinek ve bir karınca ile ders veren bir Rabbimiz var. Bize de hurdebini yani mikroskobik bir virüs ile diyor ki; “Lâyemut değilsin, başıboş değilsin, bir vazifen var. Gururu bırak, seni yaratanı düşün, kabre gideceğini bil, öyle hazırlan.” (Lem’alar, s. 206)
Bizim ölümlü olduğumuzu, başıboş olmadığımızı, bir vazifemizin olduğunu, gururu bırakmamız gerektiğini, bizi yaratan Rabbimizi düşünmemizi, kabre gideceğimizi düşünüp öyle hazırlanmamız gerektiğini; bize manen söylüyor. Vesselâm…
Selam ve dua ile.
Nurani Müdafa
Yazar: Abdulkadir Çelebioğlu
Comentários